OTOMASYON SİSTEMLERİ

Elektrik otomasyon, bina elektrik sistemlerinin üretimi, tasarımı ve montajı gibi komple ihtiyaçları kapsayan ve bu süreçte yaşanabilecek sorunlara kolay ve pratik çözümler sunan sistemler olarak ifade edilebilir. Bu amaçla yapılan çalışmaların elektriksel hedeflerin gerçekleştirilmesine dönük olması nedeniyle oldukça önemli görülmektedir.

Günümüzde özellikle bina, iş merkezi gibi yapılara elektrik otomasyon için teknik açıdan yaklaşmak enerjinin verimli kullanımı ve tasarrufu açısından gereklidir. Hele ki son zamanlarda tasarrufun ön plana çıkmaya başladığı günümüzde bu tarz çalışmalara ağırlık vermek ve bu konuda bilinçli bir şekilde hareket etmek fayda sağlayacaktır.

Dünyada endüstriyel çalışmaların olduğu hemen her yerde yaşanan değişimler ve yoğun rekabet ortamı sebebiyle endüstri alanında kullanılan bütün kaynakların etkin ve verimli kullanılması bir zorunluluk oluşturmaktadır. Üretim yapan sistemlerin yüksek kalitede ve verimlilikte ürünler ortaya koyması için otomasyon sistemlerinin önemi büyüktür. Aynı şekilde akıllı binalarda da yoğun ve etkin bir biçimde bu tarz otomasyon sistemlerine rastlamak mümkündür.

KOMPANZASYON SİSTEMLERİ

Elektrik enerjisinin, santralden en küçük alıcıya kadar dağıtımında en az kayıpla taşınması gerekmektedir.

Günümüzde, teknolojinin gelişmesi ile her evde bulunan buzdolabı, çamaşır makinası, klima, vs. gibi ısıtma, havalandırma ve soğutma cihazları, elektrik enerjisine ihtiyacın her geçen gün biraz daha artmasına, enerji üretiminin gittikçe pahalılaşmasına neden olmakta, dolaylı olarak ta bu durum şebekede taşınan elektrik enerjisinin de kaliteli, ucuz ve hakiki iş gören aktif enerji olmasını daha zorunlu kılmaktadır.

Kompanzasyonun tanımında bahsedildiği gibi, şebekeye bağlı bir alıcı, eğer bir motor, bir transformatör, bir floresant lamba ise, bunlar manyetik alanlarının temini için bağlı oldukları şebekeden indüktif reaktif güç çekerler. İş yapmayan ve sadece motorda manyetik alan doğurmaya yarayan indüktif reaktif güç, iletim hatlarında, trafolarda, tablo, şalterler ve kablolarda lüzumsuz yere kayıplara sebebiyet vermektedir.

Bu kayıplar yok edilebildiği zaman, şüphesiz trafolar daha fazla motoru besleyebilecek bir kapasiteye sahip olacak, keza disjonktörler (disjonktör=Yüksek gerilimli enerji nakil hatlarına ve fabrikaların ana girişlerine konur. Disjonktörler akım taşıyan hatlarda açma kapama yapmaya yarar. Bu elemanlar yüksek gerilimli şebekelerin açma kapama şalteri olarak da tanımlanmaktadır.) lüzumsuz yere büyük seçilmeyecek, kullanılan kablolar ise daha küçük kesitte seçilebilecektir.

Daha az yatırımla motora enerji verme yanında, uygulanan tarifeler yönünden, her ay daha az elektrik enerjisi ödemesi yapılacaktır. Görüldüğü gibi, daha ilk bakışta reaktif gücün santralden alıcıya kadar taşınması, büyük ekonomik kayıp görünmektedir. Genellikle enerji dağıtım şebekelerinde lüzumsuz yere taşınan bu enerji, taşınan aktif enerjinin % 75 ile %100’ü arasında olduğu tespit edilmiştir.

Sonuç olarak, bu reaktif enerjinin santral yerine, motora en yakın bir bölgeden gerek kondansatör tesisleri (statik faz kaydırıcı), gerekse senkron döner motorlar (dinamik faz kaydırıcı) tarafından temin edilmesiyle, santralden motora kadar mevcut bütün tesisler bu reaktif gücün taşınması yükünden arınmış olacaktır.